Toplumsal ilişkilerde, iletişim halinde olduğumuz kişide öncelikle dikkat ettiğimiz ve kişinin ifadesini yansıtan gözler, aynı zaman da en fazla bakıma ihtiyaç duyan organlarımız arasında yer almaktadır. Özellikle göz çevresi, ne kadar güzel ve bakımlı bir görünüme sahipse, kişide kendini o denli canlı ve dinamik hissedecektir.
Proteinlerin vücut tarafından sindirilmesiyle ortaya çıkan amino asitler cilt bakımı ve saç bakımında yıllardır kullanılmaktadır. Amino asit aslında vücudumuzdaki proteinlerin meydana getirdikleri yapı taşları olarak adlandırılmaktadır. Proteinler amino asitlere bölündükten sonra belirli görevler için toplanırlar ve bu görevleri vücutta yerine getirmeye çalışırlar. Amino asitlerin en önemli görevlerinin başın da kalp, göz, kas ve deri gibi dokuların oluşmasından sorumlu olmaları gelmektedir.
Gözenekler cildin nefes almasına ve nemli kalmasına yardımcı olan küçük kanallardır. Ancak gözeneklerin girintili yapıları, makyaj, kir ve biriken toksinler sebebiyle zamanla görünür hale gelmeye başlayabilirler.
C vitamini, cilde olan faydalarıyla daha parlak ve canlı bir cilt görünümüne verdiği destek açısından kozmetik sektöründe çok önemli bir yere sahiptir. Antioksidan bir vitamin özelliği taşıyan c vitamini, ciltteki yaşlanma belirtilerine karşı verdiği destekle de ön plana çıkmaktadır.
Bunaltıcı sıcaklara ya da iliklerinize kadar üşüten soğuklara maruz kalmadan dış ortamın tadını çıkarabileceğiniz ilkbahar ayları geldi. Nasıl ki kış aylarında kuruluk hissinin yanında kış güneşinin UV ışınlarına karşı cildimizi korumaya özen gösteriyorsak, aynı hassasiyeti ilkbahar güneşine karşı savunmasız olan cildimize göstermeye devam etmeliyiz.
Saçlarınız yavaş mı uzuyor? Saçların yavaş uzaması veya hiç uzamamasının birçok nedeni olabilir. Saçlar sağlıklıyken, zamanının %90′nında uzarken %10′unda dinlenir. Birkaç hafta olan dinlenme sürecinden sonra, saç dökülür ve yeni saçlar tekrar uzamaya başlar. Genetik faktörler, bazı hastalıkların dışında saç telleri ayda ortalama 1 cm. uzayacaktır. Uzama sürecinde meydana gelebilecek stres ve psikolojik travmalarda saçın yavaş uzamasına yol açabilir.
Hem erkek hem de kadın cildinde görünen siyak noktalar aslında bir akne çeşididir. Yüzde en sık görüldüğü yer burun olmakla birlikte, sırt, omuz, ense, kol ve göğüste de görülebilmektedir. Siyah nokta, ciltte folikül denilen yağ bezi kanallarında tıkanma meydana geldiğinde oluşum gösterir. Her folikül, bir kıl ve yağ üreten bir yağ bezi içerir. Sebum adı verilen bu yağ, cildin yumuşak tutulmasına yardımcı olur. Ölü cilt hücreleri ve bu yağlar, cilt folikülüne açılan boşlukta toplanır ve komedon olarak adlandırılır. Bu folikül açıklığı üstündeki cilt kapalı kalırsa beyaz nokta olarak isimlendirilirken, cilt açıldığında ise havaya maruz kalır ve siyah nokta oluşur.
Kabarma, saç telleri farklı yönlerde ilerlediğinde ve saç katikülü (saçın en dış tabakası) kaldırıldığında oluşur. Saçlar çeşitli nedenler sebebiyle elektriklenirken, bu durum zincirleme bir etkiyle kuru ve yıpranmış saç oluşumuna zemin hazırlar. Dolayısıyla nem kaybeden ve koruyucu dış tabakası hasar gören saç kabarma eğilimi gösterir. Saçların elektriklenmesinin nedeni, saç tellerinde biriken negatif ve pozitif iyonlardır. Özellikle yağışların azalması ve havaların kuruması ile beraber ortaya çıkan sorunun asıl kaynağı saçlardaki pozitif yükün artmasıdır. Bu pozitifliği arttıran farklı nedenler mevcuttur.
Cilt çatlağı, derinin dermis olarak isimlendirilen tabakasında fazla gerilmeye maruz kalma sonucu oluşmaktadır. Oluşan bu çatlaklar genellikle cildinizde paralel çizgilerden oluşan şeritler olarak görünür. Bu çizgiler normal teninizden farklı bir renk ve dokudadır. Mordan parlak pembeye ya da açık griye kadar değişiklik gösterebilir. Parmaklarınızla çatlaklara dokunduğunuzda, cildinizde hafif bir girinti hissedebilirsiniz. Kimi zaman kaşıntı ve hassasiyet yaşamanıza neden olabilir. Deri çatlakları, genellikle hamilelik sırasında veya sonrasında ortaya çıkabilirken kilodaki ani değişiklikler de çatlak oluşumuna zemin hazırlayabilmektedir.
Saçlar, kadınların en hassas olduğu konuların başında gelmektedir. Saçların sık sık boya, perma ve saç açıcı gibi işlemlere maruz kalması, ısıl işlemlerin yoğun kullanımı, saçın sürekli aynı biçimde ve çok sıkı bir şekilde arkaya doğru toplanması ve yanlış ürün kullanımı gibi faktörler, zamanla saçın zayıflamasına, kurumasına, cansızlaşmasına ve kırılmasına neden olabilir. Saç kırığı, özetle nemini kaybeden ve zarar görmüş saçların uçlarının kırılarak kopmasıdır.
Akne, cildin orta tabakasında bulunan sebum yani yağ salgılayan kanalların tıkanması, şişmesi ve daha sonra iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir cilt durumudur. Deride artan yağ salgısı ve gözeneklerin tıkanması sonucu siyah nokta(komedon) oluşur. Daha sonra bu komedonlar, bakteriler tarafından istila edilir ve ciltte kabarık kırmızı ve iltihabi şişlikler oluşur. Aşırı büyük olanlar deride iz bırakabilirler. Akne genellikle ergenlik çağında başlar ve otuzlu kırklı yaşlara kadar uzayabilir. Bebeklik dönemine mahsus iyi huylu akne tipleri de vardır. Akneler en sık, yüz, sırt kol ve göğüs bölgelerinde görülür.
Cilt kuruluğu cildin en yüzeysel tabakası olan epidermiste yeterli miktarda su bulunmamasıyla karakterize çok yaygın bir cilt oluşumudur. Erkekleri ve kadınları eşit şekilde etkilemekle birlikte yaşlı bireylerde görülme sıklığı daha fazladır. Özellikle eller, dirsekler ve dudaklar cilt kuruluğundan en fazla etkilenen cilt bölgeleridir.