Uzun yolların götürdüğü istikametin amacı ne olursa olsun, bir çoğumuz için uzun yol yorgunluk hissi vermeden uzar gider. Biz bu yorgunluğu hissetmeyecek kadar eğlenceli bir yolculuk geçirsek de cildimiz bu yorgunluğu en üst seviyede hissedecektir. Güzel deneyimlere kapı açacak yolculukların cildimizdeki olumsuz yansımalarını önlemek için neler yapabiliriz. Gelin bu sorunun cevabını, yazımızın devamını okuyarak birlikte bulmaya çalışalım.
Cildin yeterli düzeyde neme sahip olması, cildin daha ışıltılı, canlı ve bakımlı bir görünüm sergilemesine yardımcı olur. Bu destekle yaşlanma belirtileri ve kuruluk gelişimi gibi istenmeyen durumlara yönelik bakım desteğine katkı sağlanmış olur. Bu denli önemli bir yere sahip olan ciltteki nemi yeterli düzeyde tutmak ve nem kaybını önlemek için hazırladığımız önerilere gelin birlikte bir göz atalım.
Güneşlenme sonrası cilt, başta nem kaybına bağlı olmak üzere normal zamanlara göre daha fazla hassaslaşır. Bu durum cildimizde istenmeyen oluşumlara neden olabilir. Bu aşamada cilt bakımının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu süreçteki cilt bakımının temelini, cildin kaybettiği nemi geri kazanması ve beslenerek güçlenmesi oluşturmaktadır.
Bütün yaşamımız boyumca vücudumuzun tüm yükünü taşıyan ayaklarımız, yaşam kalitemizin devamı anlamında bakımına önem vermemiz gereken vücut bölümlerimiz arasında önemli bir yere sahiptir. Yürürken, koşarken, oynarken, ziyaret ve alışverişe giderken farkına varmadığımız sayıda attığımız adımların kahramanı olan ayaklarımız için gerekli bakım ve hijyene önem vermek, istenmeyen sonuçların önlenmesi adına önem arz etmektedir.
Kaşlarımız, yüzümüzde en çok dikkat çeken noktaların başında gelmektedir. Bu öneminden yola çıkarak kaşların arzu edilen görünüme sahip olabilmesi için canlı ve güçlü bir yapı sergilemesi gerekmektedir. Bu durum, cildimizin diğer bölümlerine gösterdiğimiz özeni, kaşlarımıza da gösterilmesi gerektiğinin en önemli nedenini oluşturmaktadır.
Serumlar konsantre ürünlerdir. Cildin alt tabakasına kadar inerler. Bu yüzden etkinliği yüksek ürünlerdir. Cildin ihtiyacı olan etken maddelerin, cilde kazandırılmasına yardımcı olurlar.
Cildin canlı, pürüzsüz ve bakımlı bir görünüme sahip olması kadar, yumuşacık bir hisse sahip olması da kişinin kendini rahat hissetmesine neden olan önemli bir özelliktir. Yumuşaklığını kaybetmeye başlayan cildin görünümü de olumsuz etkilenerek, istenmeyen ve yolunda gitmeyen bazı durumlara işaret edebilmektedir.
Yaz mevsiminde cildimiz için en önemli unsurlardan biri, cildin güneşten korunması ve düzenli cilt bakımıdır. Havaların ısınması ve güneşe maruz kalınan sürenin uzaması ile birlikte cilt bakımı oldukça önemli bir hal alır.
Keratosis pilaris, genellikle kolun üst bölümünde, yüzde, kalça ve sırt bölgesinde görülebilen, kuru, pürüzlü noktalar ile küçük kabarcıklara neden olan bir cilt durumudur.
Ergenlik dönemi denilince akla ilk gelen vücut bölgesi, istenmeyen oluşumların meydana geldiği yüz bölgesidir. İstenmeyen cilt kusurlarının yoğun olarak gözlemlendiği bu dönemi, cilt bakımına yönelik adımların atıldığı ilk yıllar olarak isimlendirmek hiç de yanlış olmasa gerek. Bu yazımızda, cildimizde yaşanacak istenmeyen oluşumlarla mücadele etmek ve kendimizle barışık bir şekilde bu süreci atlatmak adına yapılabilecekler konusunda, sizlere yardımcı olmaya çalışacağız.
Tüm dünyanın yaşam kaynağı olan güneşi cildimiz için tamamıyla kaçınılması gereken zararlı bir şey olarak algılamak doğru bir yaklaşım olmamakla birlikte, güneş ışınlarına fazla maruz kalmamak ve kalındığında alınacak önlemlerle yarar ve zarar dengesini sağlamak bizlerin elinde olan bir durumdur.
Yaz mevsimini gelmesi ile birlikte, saçların görünümünün ve kalitesinin bozulmasına neden olan ultraviyole ışınları ile birlikte, hava kirliliği, çevresel faktörler, ısıl işlemlere maruz kalma ve sık sık boyama gibi etkenlerde saçların doğallığını kaybetmesine neden olabilmektedir.